Tuz her ne kadar diyetlerde kullanılmaması öneriliyor gibi görünse de bu ciddi bir yanlıştır... Vücut hormonal dengesizlikler (aşırı östrojen, yüksek kortizol, düşük tiroid hormonları) olmadığı, sindirim yavaşlamadığı, alerjen besinler alınmadığı, uykusuz kalmadığı, aşırı yorgunluk oluşmadığı ve susuz kalınmadığı sürece vücutta depolanmaz ve doku arasında birikme yaparak ödeme neden olmaz. Ancak her kişinin tuz toleransı aynı değildir. Özellikle yemeklerde alınan tuz miktarının kişinin sulanma düzeyine göre düzenlmesi gerekir... Bunların yanı sıra tuz alınmaması kan basıncının düşmesine, kg vermenin zorlaşmasına, antrenmanda pump olamamaya, düşünsel yetilerin azalmasına, dikkatin eksilmesine sebep olabilmektedir. Kaslarda pump etkisinin oluşumu kas liflerinin içerisine suyun tuzun etkisiyle girmesiyle gerçekleşmektedir. Ayrıca tuz özellikle sinir sistemimizdeki iletimin sağlanmasında çok önemli bir göreve de sahiptir. Müsabık vücut geliştirme sporcularının günde 15g'a kadar tuz kullandığı bilinmektedir. Ancak tuzun özellikle damarlar üzerinde ciddi olumsuz etkilerinin olabildiği ve kalsifikasyon ile skleroz (damar sertleşmesi) oluşumuna kolesterol ile birlikte basamak oluşturabildiği, böbrekte hasar oluşturabileceği bilinmektedir. Özetle ne çok az ne çok fazla dengesinde ilerlemek en uygun olacaktır... Spor yapan bir birey için 4-8g günlük tuz alımı terleme miktarı ve tuz kullanımı hesaba katıldığında uygun olacaktır...