1) Yüksek direnç antrenmanı gerçekleştiren bireylerde tip2 kas lifleri daha fazla güç üretmek için daha fazla glikojen ve glikojene bağlı olarak da su depolarlar... (1g glikojen kasta 2.7g su bağlar). Ayrıca laktat tuzları hücrelerde birikerek ortamın yoğunluğunu arttırır ve kas lifi hücre arası sıvıdan hücre içine su çeker. Aynı zamanda antrenman sonrası artan protein sentezi ile birlikte kas plazmasında amino asit ve mineral birikimi de görülür... Bu şekilde büyümeye sarkoplazmik büyüme diyoruz... Bu tür büyümede; insulin glikozu kasa taşımada ve hücre içinde glikojen oluşumunda önemli rol oynar... Bu aşamada insülin direncinin oluşturmadan yüksek karbonhidratlı beslenme çok önemlidir...

2) Ani gerilmeler ve yüksek pump durumunda yapılan esnemeler ile kaslarda mikro travma meydana gelir... Bu aşamada kasılmayı sağlayan iplikçikler ile kas sarkolemmasında yani zarında ve kas lifi yüzeyinde yapısal bozulmalar meydana gelir. Bu süreç sonucunda kas, uydu hücreler dediğimiz kök hücre benzeri unipotent hücreler tarafından onarılır(füzyon-kaynaşma). Her bir yeni hücre yeni bir yönetim alanı demektir...(büyüme potansiyeli artar). Aynı zamanda özellikle yüksek pump esnasında yapılan esnemeler ile negatif pozitif tekrar süreçlerinde uyarılan kas içi mekanizmalar ve kas lifi dışındaki kollajen liflerin esneme ile uyarılması myofibril hipertrofi sürecini de başlatır... Myofibril hipertrofi myofibrillerin genişlemesi ve uzamasıdır... Her ne kadar kaslar uzamaz diye bilinse de kaslar boyuna eklenen kasılma iplikleri (aktin ve myosin) sayesinde uzayabilir. Kasın bu şekilde uzamasına serial hipertrofi, enine eklenen kasılma iplikleri ile genişlemesine paralel hipertrofi denir... Bu büyümede vücudumuzdaki testosteron, gh (büyüme hormonu) ve gh türevi igf 1 (İnsülin benzeri büyüme faktörü) ve türevi mgf (mekanik büyüme faktörü) çok büyük önem taşır...